|
Kategorie |
Türkisch |
Englisch |
|
General |
|
1 |
General |
geçici olarak durdurma |
suspension n.
|
|
2 |
General |
geçici olarak tutturma |
tack n.
|
|
3 |
General |
ruhun geçici olarak kaldığı beden |
tabernacle n.
|
|
4 |
General |
geçici olarak yürürlükten kaldırılma |
suspension n.
|
|
5 |
General |
işçilerin geçici olarak işten çıkarılması |
layoff n.
|
|
6 |
General |
geçici olarak durdurulma |
suspension n.
|
|
7 |
General |
geçici olarak ayrılan eşler |
temporarily separated couple n.
|
|
8 |
General |
satılacak veya kesilecek hayvanların geçici olarak muhafaza edildiği yer |
stockyard n.
|
|
9 |
General |
geçici olarak dinme |
lull n.
|
|
10 |
General |
geçici olarak yürürlükten kaldırma |
suspension n.
|
|
11 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
layby n.
|
|
|
12 |
General |
geçici olarak uzaklaştırılma |
suspension n.
|
|
13 |
General |
yolculuğu kesip bir yerde geçici olarak kalma |
stopover n.
|
|
14 |
General |
geçici olarak kalma |
sojourn n.
|
|
15 |
General |
kocası geçici olarak bir yere gitmiş olan kadın |
grass widow n.
|
|
16 |
General |
geçici olarak uzaklaştırma |
suspension n.
|
|
17 |
General |
karısı geçici olarak bir yere gitmiş olan adam |
grass widower n.
|
|
18 |
General |
solunumun geçici olarak durmasına neden olan |
apnoeic n.
|
|
19 |
General |
anayolun kenarında araçların geçici olarak konaklamaları için yapılmış yol |
lay-by n.
|
|
20 |
General |
geçici olarak oturan |
non-resident n.
|
|
21 |
General |
geçici olarak kalacak yer |
crash pad n.
|
|
22 |
General |
üyelerin geçici olarak yer değiştirmesi |
temporary replacement of members n.
|
|
23 |
General |
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar |
yard signs n.
|
|
24 |
General |
ön veya arka bahçelerde görülen toprağa geçici olarak çakılan basit tabelalar |
lawn signs n.
|
|
25 |
General |
geçici olarak oturan |
nonresident n.
|
|
26 |
General |
geçici olarak eşyaları emanete alma |
checker n.
|
|
27 |
General |
aerosol ile hazırlanan ve yüze püskürtülünce bir insanı geçici olarak sersemleten sprey |
chemical mace™ n.
|
|
28 |
General |
geçici olarak sekreter veya işçi olarak çalışma |
temping n.
|
|
29 |
General |
geçici olarak çalışan kimse |
temporary n.
|
|
30 |
General |
geçici olarak hizmet veren şey |
temporary n.
|
|
31 |
General |
ruhun geçici olarak yerleştiği insan bedeni |
tenement n.
|
|
32 |
General |
nahoş veya acı veren bir durumun geçici olarak rahatlaması |
truce n.
|
|
33 |
General |
eskiden geçici hapishane olarak kullanılan kışla |
barracoon n.
|
|
34 |
General |
geçici olarak yerleşik kimse |
visitant n.
|
|
35 |
General |
evli çiftlerin seks için geçici olarak eş değiştirmesi |
wife-swapping n.
|
|
36 |
General |
geçici olarak alıkonan şey |
holdback n.
|
|
37 |
General |
geçici olarak zapt edilen şey |
holdback n.
|
|
38 |
General |
çengelli iğneye benzeyip örgüde ilmeklerin açılmasını önlemek için geçici olarak kullanılan alet |
holder n.
|
|
39 |
General |
geçici sığınak olarak kullanılan sopaların üstüne çekilmiş yer örtüsü |
hutchie [australia] n.
|
|
40 |
General |
saça rengini canlandırmak veya geçici olarak renklendirmek için kozmetik çözelti uygulanması |
rinse n.
|
|
41 |
General |
geçici olarak alıkonan şey |
holdback n.
|
|
42 |
General |
geçici olarak zapt edilen şey |
holdback n.
|
|
43 |
General |
çiftlikte hayvanlarının geçici olarak tutulabileceği yer |
holdup n.
|
|
44 |
General |
hayvanı iple bağlarken ipi eyerdeki çıkıntı etrafından geçici olarak döndürme |
dally n.
|
|
45 |
General |
geçici olarak bir yerde kalan şey |
denizen n.
|
|
46 |
General |
geçici olarak yolun belirli bir kısmının yerine geçen dolambaçlı yol |
detour n.
|
|
47 |
General |
ölenleri araştırma, geri kazanma, kimliklerini tespit etme, tahliye etme veya geçici olarak muhafaza etme gibi hizmetler sunan program |
graves registration program n.
|
|
48 |
General |
(özellikle avrupa'da) geçici olarak çalışan yabancı uyruklu işçi |
guestworker n.
|
|
49 |
General |
geçici olarak bağlama |
hitch n.
|
|
50 |
General |
(geçici olarak temizlenen sokaklarda düzenlenen) aktivite |
round-the-houses n.
|
|
51 |
General |
makamın geçici olarak tutulmasından elde edilen gelirlerin kullanılması |
commendam n.
|
|
|
52 |
General |
papazlık makamını geçici olarak başka birine devri |
commendation n.
|
|
53 |
General |
rütbe veya makam farklılıklarını geçici olarak yok sayarak aşağı seviyedekilere gösterilen nezaket |
condescendingness n.
|
|
54 |
General |
geçici olarak kalınacak yer |
pad n.
|
|
55 |
General |
tütün taşımak veya geçici olarak saklamak için kullanılan kutu |
saratoga n.
|
|
56 |
General |
sonradan eklenecek bir şeye yer açmak için klavyeyle geçici olarak bırakılan boşluk |
deadwood n.
|
|
57 |
General |
kalıcı istihdam öncesinde geçici olarak işe alınan eleman |
provisional n.
|
|
58 |
General |
geçici olarak durma |
standdown n.
|
|
59 |
General |
geçici olarak bulmak |
improvise v.
|
|
60 |
General |
geçici olarak işi bırakmak |
take off from work v.
|
|
61 |
General |
işine bakmak (geçici olarak başkasının) |
cover for v.
|
|
62 |
General |
geçici olarak el koymak |
impound v.
|
|
63 |
General |
geçici olarak yürürlükten kaldırmak |
suspend v.
|
|
64 |
General |
geçici olarak bir işte çalışmak |
fill in v.
|
|
65 |
General |
geçici olarak uzaklaştırmak |
suspend from v.
|
|
66 |
General |
geçici olarak başkasının işine bakmak |
cover for v.
|
|
67 |
General |
geçici olarak oturmak |
sojourn v.
|
|
68 |
General |
geçici olarak ara vermek |
intermittence v.
|
|
69 |
General |
geçici olarak savmak |
stave off v.
|
|
70 |
General |
geçici olarak kalmak |
sojourn v.
|
|
71 |
General |
geçici olarak yol vermek (işçiye) |
lay off v.
|
|
72 |
General |
geçici olarak kalmak |
stay temporarily v.
|
|
73 |
General |
ehliyetine geçici olarak el konulmuş olmasına rağmen araç kullanmak |
be driving on a suspended driving licence v.
|
|
74 |
General |
geçici olarak kapatmak |
close up v.
|
|
75 |
General |
geçici olarak durdurmak |
suspend v.
|
|
76 |
General |
geçici olarak görevden ayırmak |
suspend v.
|
|
77 |
General |
geçici olarak ikamet etmek |
sojourn v.
|
|
78 |
General |
geçici işçi olarak çalışmak |
temp v.
|
|
79 |
General |
bir sorunu geçici olarak çözmek |
solve a problem temporarily v.
|
|
80 |
General |
geçici olarak bilincini kaybetmek |
black out v.
|
|
81 |
General |
geçici olarak hafızasını kaybetmek |
black out v.
|
|
82 |
General |
bir makamı (geçici olarak) işgal etmek |
supply v.
|
|
83 |
General |
geçici olarak kalmak |
camp v.
|
|
84 |
General |
gelişmeleri beklerken ilerlemeyi geçici olarak durdurmak |
mark v.
|
|
85 |
General |
birinin evinde geçici olarak konaklayıp yemek yemek |
board v.
|
|
86 |
General |
geçici olarak başkasının tasarrufuna vermek |
give v.
|
|
87 |
General |
geçici olarak görünmek |
gleam v.
|
|
88 |
General |
geçici çözüm olarak hazırlamak |
rig v.
|
|
89 |
General |
geçici çözüm olarak düzenlemek |
rig v.
|
|
90 |
General |
geçici olarak denemek |
dip v.
|
|
91 |
General |
(cevheri) geçici olarak kazı alanı çevresinde saklamak |
paddock v.
|
|
92 |
General |
(bir şeyi) geçici olarak gizlemek |
plant v.
|
|
93 |
General |
(geçici olarak) işten çıkarmak |
stand off [uk] v.
|
|
94 |
General |
(geçici olarak) yol vermek |
stand off [uk] v.
|
|
95 |
General |
geçici olarak üstlenmek |
strike v.
|
|
96 |
General |
geçici olarak kabul etmek |
strike v.
|
|
97 |
General |
geçici olarak yüklenmek |
strike v.
|
|
98 |
General |
geçici olarak oturan |
nonresident adj.
|
|
99 |
General |
geçici olarak oturmayan |
nontenant adj.
|
|
100 |
General |
geçici olarak durmuş |
suspended adj.
|
|
101 |
General |
geçici olarak atanan |
temporarily assigned/appointed adj.
|
|
102 |
General |
geçici olarak kapalı |
temporarily closed adj.
|
|
103 |
General |
geçici olarak kapatılmış |
temporarily closed adj.
|
|
104 |
General |
geçici olarak oturan |
non-resident adj.
|
|
105 |
General |
görevden geçici olarak uzaklaştırılmamış (kimse) |
unsuspended adj.
|
|
106 |
General |
geçici olarak durdurulmamış (özel hak) |
unsuspended adj.
|
|
107 |
General |
geçici olarak kullanılan |
make-do adj.
|
|
108 |
General |
(sporda geçici olarak) olağandışı performans sergileyen |
hot adj.
|
|
109 |
General |
geçici olarak devam eden |
finite adj.
|
|
110 |
General |
geçici olarak tayin edilmiş |
appointed provisionally adv.
|
|
111 |
General |
geçici olarak pasif şekilde |
slumberingly adv.
|
|
Phrasals |
|
112 |
Phrasals |
geçici olarak yazmak |
pencil in n.
|
|
113 |
Phrasals |
geçici olarak planlamak |
pencil in n.
|
|
114 |
Phrasals |
geçici olarak bir randevuya yazmak |
pencil in n.
|
|
115 |
Phrasals |
geçici olarak (bir yerde) kalmak veya yaşamak |
camp out v.
|
|
116 |
Phrasals |
(bir şeye) geçici olarak son vermek |
freeze on (doing something) v.
|
|
117 |
Phrasals |
(bir şeyi) geçici olarak durdurmak |
freeze on (doing something) v.
|
|
118 |
Phrasals |
geçici olarak düşmek |
dip into (something) v.
|
|
119 |
Phrasals |
geçici olarak düşmek |
dip in (something) v.
|
|
120 |
Phrasals |
geçici olarak (bir yerde) kalmak |
stay at (something or some place) v.
|
|
121 |
Phrasals |
geçici olarak (bir yerde) yaşamak |
stay at (something or some place) v.
|
|
122 |
Phrasals |
hava şartları yüzünden geçici olarak kapatmak |
sock in v.
|
|
123 |
Phrasals |
geçici olarak durdurmak/bırakmak |
lay aside v.
|
|
124 |
Phrasals |
geçici olarak işten el çektirmek |
lay off v.
|
|
125 |
Phrasals |
(birini geçici süreliğine bir şey) olarak atamak |
deputize (one) as (something) v.
|
|
126 |
Phrasals |
(birini geçici süreliğine bir şey) olarak görevlendirmek |
deputize (one) as (something) v.
|
|
127 |
Phrasals |
(geçici önlem olarak) dikmek |
rig up v.
|
|
128 |
Phrasals |
(geçici önlem olarak) inşa etmek |
rig up v.
|
|
129 |
Phrasals |
-e geçici olarak son vermek |
freeze on v.
|
|
130 |
Phrasals |
'-i geçici olarak durdurmak |
freeze on v.
|
|
131 |
Phrasals |
(özellikle geçici olarak) bir yerde yaşamaya gitmek |
go into v.
|
|
132 |
Phrasals |
(özellikle geçici olarak) bir yere kabul edilmek |
go into v.
|
|
133 |
Phrasals |
geçici olarak kalmak |
pad down v.
|
|
134 |
Phrasals |
(bir yerde) geçici olarak kalmak |
pad down (somewhere) v.
|
|
Colloquial |
|
135 |
Colloquial |
geçici olarak çalışmamak |
be down v.
|
|
136 |
Colloquial |
geçici olarak kullanılamamak |
be down v.
|
|
137 |
Colloquial |
geçici olarak bir araya getirmek |
knock up v.
|
|
138 |
Colloquial |
geçici olarak kurmak |
knock up v.
|
|
139 |
Colloquial |
geçici olarak beni yaz |
pencil me in expr.
|
|
Idioms |
|
140 |
Idioms |
kapamadan önce havanın geçici olarak açması |
weather breeder n.
|
|
141 |
Idioms |
(bir şeyin) geçici olarak dondurulması |
a freeze on (something) n.
|
|
142 |
Idioms |
(bir şeyin) geçici olarak kesintiye uğratılması |
a freeze on (something) n.
|
|
143 |
Idioms |
(bir şeye) geçici olarak ara verilmesi |
a freeze on (something) n.
|
|
144 |
Idioms |
geçici olarak moda olan şey |
the new rock and roll n.
|
|
145 |
Idioms |
geçici olarak iş durdurmak |
mark time v.
|
|
146 |
Idioms |
(geçici olarak başka bir yerde) konaklamak |
board with (someone) v.
|
|
147 |
Idioms |
(geçici olarak başka bir yerde) konaklamak |
board with someone v.
|
|
148 |
Idioms |
bir sorunu geçici olarak çözmek |
paper something over v.
|
|
149 |
Idioms |
bir sorunu geçici olarak çözmek |
paper over something v.
|
|
150 |
Idioms |
geçici olarak durdurmak |
keep someone on ice v.
|
|
151 |
Idioms |
geçici olarak bir açığı kapatmak |
stop a gap v.
|
|
152 |
Idioms |
geçici olarak bir boşluğu doldurmak |
stop a gap v.
|
|
153 |
Idioms |
geçici olarak bir ihtiyacı gidermek |
stop a gap v.
|
|
154 |
Idioms |
geçici olarak idare etmek |
stop a gap v.
|
|
155 |
Idioms |
geçici olarak bir şeyin/işin başına geçmek |
mind the shop v.
|
|
156 |
Idioms |
geçici olarak bir şeyden/işten sorumlu olmak |
mind the shop v.
|
|
157 |
Idioms |
geçici olarak bir şeyin/yerin sorumlusu olmak |
mind the shop v.
|
|
158 |
Idioms |
geçici olarak (biriyle) beraber yaşamak |
be shacked up with (someone) v.
|
|
159 |
Idioms |
geçici olarak çözmek |
paper over v.
|
|
160 |
Idioms |
geçici bir süreliğine bir kurumun davetlisi olarak orada kalan ve çalışan |
in residence expr.
|
|
Trade/Economic |
|
161 |
Trade/Economic |
henüz resmi olarak tescil edilmemiş veya onaylanmamış, teklifler için kullanılan geçici mali provizyon |
red herring n.
|
|
162 |
Trade/Economic |
bir yatırım teşviki olarak sağlanan geçici vergi muafiyeti |
tax holiday n.
|
|
163 |
Trade/Economic |
dönem içinde hesapların geçici olarak kapatılması |
interim closing n.
|
|
164 |
Trade/Economic |
elverişsiz üretim veya fiyat koşulları dolayısıyla üretimin geçici olarak durdurulması |
shut-down n.
|
|
165 |
Trade/Economic |
geçici olarak erteleme |
suspention n.
|
|
166 |
Trade/Economic |
geçici olarak işten çıkarma |
lay-off n.
|
|
167 |
Trade/Economic |
hesapların geçici olarak kapatılması |
interim closing n.
|
|
168 |
Trade/Economic |
işletmenin geçici olarak faaliyetine son verme kuralı |
shut-down rule n.
|
|
169 |
Trade/Economic |
işletmenin herhangi bir nedenle geçici olarak durması |
outage n.
|
|
170 |
Trade/Economic |
stok noksanını geçici olarak takviye etmek üzere perakendeciler tarafından yapılan satın alımlar |
hand to-mouth buying n.
|
|
171 |
Trade/Economic |
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek |
rig the market v.
|
|
172 |
Trade/Economic |
belirli bir hisse senedini büyük miktarlarda satın alarak piyasanın kontrolünü geçici olarak ele geçirmek |
rig the market v.
|
|
173 |
Trade/Economic |
geçici olarak işten çıkarmak |
lay off v.
|
|
174 |
Trade/Economic |
geçici olarak işten çıkarılmak |
be laid off v.
|
|
175 |
Trade/Economic |
geçici olarak işten el çektirmek |
suspend v.
|
|
176 |
Trade/Economic |
işçiyi geçici olarak işten çıkarmak |
lay off v.
|
|
177 |
Trade/Economic |
işten geçici olarak uzaklaştırılmak |
be suspended from work v.
|
|
178 |
Trade/Economic |
pasaportu geçici olarak alıkoymak |
withhold tentatively passport privileges v.
|
|
179 |
Trade/Economic |
geçici olarak temsil eden |
acting adj.
|
|
180 |
Trade/Economic |
geçici olarak durdurulmuş |
temporarily stopped adj.
|
|
Law |
|
181 |
Law |
geçici olarak yürürlükten kaldırma |
abeyance n.
|
|
182 |
Law |
geçici olarak yürürlükten kaldırma |
abeyancy n.
|
|
183 |
Law |
bir hakkın geçici olarak alınması |
suspension n.
|
|
184 |
Law |
geçici olarak yürürlüğe girme |
provisional entry into force n.
|
|
185 |
Law |
geçici olarak işten el çektirme |
suspension n.
|
|
186 |
Law |
kanunen geçici olarak el koyma |
impoundment n.
|
|
187 |
Law |
yargıcın yokluğunda geçici olarak yargıçlık görevini devralan kişi |
acting judge n.
|
|
188 |
Law |
davayı geçici olarak durduran savunmalar |
pleas in suspension n.
|
|
189 |
Law |
geçici olarak vekalet eden |
acting adj.
|
|
Politics |
|
190 |
Politics |
geçici olarak kotalarının artırılması |
ad hoc quota increase n.
|
|
191 |
Politics |
sınırdışının kanunla geçici olarak askıya alınması |
statutory temporary suspension of deportation n.
|
|
Industry |
|
192 |
Industry |
(çalışanı) geçici olarak başka pozisyona almak |
second v.
|
|
Insurance |
|
193 |
Insurance |
bir sigorta başvurusunun geçici olarak kabul edildiğini gösteren belge |
binding slip n.
|
|
Technical |
|
194 |
Technical |
geçici olarak kullanılan elektrik bağlantı teli |
jumper n.
|
|
195 |
Technical |
yapısında geçici olarak aktif iyonlar |
activated water n.
|
|
196 |
Technical |
jet tahrikli motorun ürettiği itme kuvvetinin geçici olarak normal değerinin üzerine çıkarılabildiği süreç |
thrust augmentation n.
|
|
197 |
Technical |
alınan sinyalin yavaş yavaş ve geçici olarak kaybolması |
fadeout n.
|
|
198 |
Technical |
geçici olarak gizleme |
blackout n.
|
|
199 |
Technical |
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm |
weaver's hitch n.
|
|
200 |
Technical |
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm |
becket bend n.
|
|
201 |
Technical |
bir ipi geçici olarak başka bir ipin ortasına bağlamak için kullanılan bir düğüm |
weaver's knot n.
|
|
202 |
Technical |
(bina) geçici olarak destekleyen bloklar |
blocking n.
|
|
203 |
Technical |
düzeneğin bir aksamı yerine geçici olarak konan boru parçası |
dutchman n.
|
|
204 |
Technical |
teknelerin geçebilmesi için kanalın geçici olarak alçaltılmasını sağlayan geçiş havuzu |
drop lock n.
|
|
205 |
Technical |
geçici çözüm olarak veya acil durumlarda zorluk gideren mekanik alet |
doctor n.
|
|
206 |
Technical |
geçici olarak durdurmak |
suspend v.
|
|
207 |
Technical |
geçici olarak bağlamak |
tack v.
|
|
Computer |
|
208 |
Computer |
bir program çalışırken geçici olarak saklanacak veriler için ayrılmış dijital bellek kısmı |
working memory n.
|
|
209 |
Computer |
işlemin geçici olarak durması |
preemption n.
|
|
210 |
Computer |
(donanımı veya yazılımı) geçici olarak işletilemez hale getirmek |
freeze v.
|
|
211 |
Computer |
geçici olarak çökmüş |
temporarily down adj.
|
|
212 |
Computer |
aradığınız kaynak kaldırılmış, adını değiştirmiş veya geçici olarak kullanılamıyor |
the resource you are looking for has been removed, had its name changed, or is temporarily unavailable expr.
|
|
213 |
Computer |
hizmete geçici olarak ulaşılamıyor |
service temporarily unavailable expr.
|
|
214 |
Computer |
hizmet geçici olarak servis dışı |
service temporarily unavailable expr.
|
|
Telecom |
|
215 |
Telecom |
bağlantıyı kesmeden çağrıyı geçici olarak kesmeye izin veren telefon hizmeti |
hold n.
|
|
Electric |
|
216 |
Electric |
geçici olarak kullanılan bağlantı teli |
jumper n.
|
|
Television |
|
217 |
Television |
eğlence dünyasında yıldızlaşmış birinin geçici olarak program veya etkinlikte görünmesi |
guest n.
|
|
Construction |
|
218 |
Construction |
gerçek profille son kat ile kaplanmadan önce ilk sıva katını atmak için (sıva kalıbının) profilini geçici olarak değiştirmek |
muffle v.
|
|
Traffic |
|
219 |
Traffic |
çift yönlü trafiğin geçici olarak tek şeritten gerçekleştirilmesi |
contraflow [uk] n.
|
|
Railway |
|
220 |
Railway |
onarım sırasında rayları geçici olarak tek bir tarafa çeviren mekanizma |
shoefly n.
|
|
221 |
Railway |
geçici olarak yerleştirilen ray |
shoofly n.
|
|
Aeronautic |
|
222 |
Aeronautic |
uçuş mürettebatının geçici olarak kaldığı yer |
crashpad n.
|
|
Marine |
|
223 |
Marine |
çapayı yükseltmek için halat kablosunu geçici olarak sabitlemeye yarayan kordon |
nipper n.
|
|
224 |
Marine |
gemilerin açık güvertesinde kullanılan çadır bezinden yapılma güneş ve yağmurdan geçici olarak korum |
awning n.
|
|
225 |
Marine |
limanın tıkanması nedeniyle geçici olarak fazla alınan navlun |
surcharge n.
|
|
226 |
Marine |
geçici olarak ayarlama |
jury-rigging n.
|
|
227 |
Marine |
denizci ve subay restoranlarında geçici olarak görev yapan er |
messman n.
|
|
228 |
Marine |
seferdeki bir gemiyi geçici veya kalıcı olarak görevden almak |
put a vessel out of commission v.
|
|
229 |
Marine |
geçici olarak tıkamak |
chintze v.
|
|
Medical |
|
230 |
Medical |
bağırsağın karın duvarına geçici olarak ağızlaştırılması |
colostomy n.
|
|
231 |
Medical |
özel bakterilerin şekere etki etmeleri ile elde edilen ve geçici olarak plazma yerine işlev gören madde |
dextran n.
|
|
232 |
Medical |
solumanın geçici olarak durması |
apnea n.
|
|
233 |
Medical |
solunumun geçici olarak durması hali |
apnoea n.
|
|
234 |
Medical |
solunumun geçici olarak durması hali |
apnea n.
|
|
235 |
Medical |
solumanın geçici olarak durması |
apnoea n.
|
|
236 |
Medical |
(embriyoda) dokunun ince tabaka halinde geçici olarak çoğalması |
fold n.
|
|
237 |
Medical |
geçici olarak takılmış suni bacak |
pylon n.
|
|
Psychology |
|
238 |
Psychology |
beyinde anı olarak kodlanmış şeyi temsil eden geçici veya uzun vadeli değişim |
memory trace n.
|
|
239 |
Psychology |
geçici olarak ket vurma kaybına yol açan (ilaç) |
disinhibitory adj.
|
|
Dentistry |
|
240 |
Dentistry |
dişte geçici dolgu olarak kullanılan küçük bir materyal |
point n.
|
|
Physiology |
|
241 |
Physiology |
temel yaşam fonksiyonlarının geçici olarak durması |
suspended animation n.
|
|
242 |
Physiology |
doğal açıklığın kenarlarının geçici olarak yaklaşması |
occlusion n.
|
|
Pathology |
|
243 |
Pathology |
hastalık semptomlarının geçici olarak azalması |
remittence n.
|
|
244 |
Pathology |
hastalık semptomlarının geçici olarak azalması |
remittence n.
|
|
245 |
Pathology |
semptomların düzenli aralıklarla geçici olarak azaldığı, ancak tamamen durmadığı bir ateş |
remittent fever n.
|
|
246 |
Pathology |
solunumun geçici olarak durmasına neden olan |
apnoeal adj.
|
|
Chemistry |
|
247 |
Chemistry |
kimyasalı yoğun ışık parlaması ile ayrıştırıp geçici olarak ortaya çıkan molekül parçalarını spektroskopik olarak gözlemleme |
flash photolysis n.
|
|
Biology |
|
248 |
Biology |
belirgin hayati faaliyetlerin geçici olarak durması |
parabiosis n.
|
|
249 |
Biology |
sinir uyarılabilirliğinin geçici olarak baskılanması |
parabiosis n.
|
|
250 |
Biology |
gregarinlerin geçici olarak birleşimi |
syzygy n.
|
|
Astronomy |
|
251 |
Astronomy |
meteorun geçici olarak ardında bıraktığı ışıklı çizgi |
trail n.
|
|
252 |
Astronomy |
uzay aracının geçici olarak oturtulduğu, dünya veya ay'ın etrafında bulunan yörünge |
parking orbit n.
|
|
Botanic |
|
253 |
Botanic |
uyaran ile geçici olarak uyarılan (bitki hareketi) |
allassotonic adj.
|
|
Agriculture |
|
254 |
Agriculture |
eskiden irlanda'da yaygın olan, sürülerin veya çobanların geçici olarak kaldıkları barınak |
booly n.
|
|
255 |
Agriculture |
(bitki) geçici olarak inaktif |
dormant adj.
|
|
Breeding |
|
256 |
Breeding |
sığır veya koyunların geçici olarak tutulduğu yer |
holding paddock [australia/new zealand] n.
|
|
257 |
Breeding |
çiftlik hayvanlarının geçici olarak kapatıldığı ağıl |
holding pen n.
|
|
258 |
Breeding |
çiftlik hayvanlarının geçici olarak kapatıldığı ağıl |
holding yard n.
|
|
259 |
Breeding |
çiftlik hayvanlarının geçici olarak tutulabileceği yer |
holdup n.
|
|
Education |
|
260 |
Education |
geçici ya da yardımcı olarak çalışan öğretim üyesi |
adjunct faculty n.
|
|
Linguistics |
|
261 |
Linguistics |
geçici olarak siouan dil ailesine yerleştirilen carolinas halkı |
cheraw n.
|
|
History |
|
262 |
History |
ortodoks kilisesi ile roma katolik kilisesi'nin geçici olarak birleşmesi kararının çıktığı konsil |
lyons n.
|
|
263 |
History |
ortodoks kilisesi ile roma katolik kilisesi'nin geçici olarak birleşmesi kararının çıktığı konsil |
second council of lyons n.
|
|
Religious |
|
264 |
Religious |
(incil'de) paul'u geçici olarak kör eden hastalık |
scales n.
|
|
Geography |
|
265 |
Geography |
(doğu afrika'da) geçici olarak bitki örtüsüyle kaplanan kurak ve ağaçlık alan |
miombo n.
|
|
Military |
|
266 |
Military |
daimi görev beklerken geçici olarak başka bir birlikte görevli olan asker |
casual n.
|
|
267 |
Military |
genellikle geçici olarak ve ek ücret almadan astsubaylık görevi yapan onbaşı |
lance sergeant n.
|
|
268 |
Military |
geçici olarak doldurulmuş askeri kadro |
temporarily filled military post n.
|
|
269 |
Military |
geçici olarak görevlendirme |
secondment n.
|
|
270 |
Military |
taktik olarak yapılan geçici gruplama |
battery n.
|
|
271 |
Military |
askeri faaliyetleri geçici olarak sonlandırma |
standdown n.
|
|
272 |
Military |
(personeli) geçici olarak askeri birime atamak |
attach v.
|
|
273 |
Military |
(subayı) geçici olarak alay dışı göreve atamak |
second [uk] v.
|
|
Sport |
|
274 |
Sport |
oyunun hakem tarafından geçici olarak durdurulması |
yame n.
|
|
275 |
Sport |
(buz hokeyinde) oyun esnasında karşı takımın oyuncusunun/oyuncularının penaltı nedeniyle geçici olarak oyun dışı kalması sonucu bir takımın fazla sayıda oyuncuya sahip olduğu geçici süre |
power play n.
|
|
276 |
Sport |
(lakros) oyun sırasında geçici olarak yerde duran top |
ground ball n.
|
|
277 |
Sport |
geçici olarak giyilen bir tür kolsuz üniforma üstü |
pinny n.
|
|
278 |
Sport |
geçici olarak giyilen bir tür kolsuz üniforma üstü |
penny n.
|
|
Card |
|
279 |
Card |
kartları geçici olarak oyun dışı bırakmak |
bury v.
|
|
Cinema |
|
280 |
Cinema |
alınan sinyalin yavaş yavaş ve geçici olarak kaybolması |
fade-out n.
|
|
Photography |
|
281 |
Photography |
karanlığı veya az ışık alan bir objeyi geçici olarak aydınlatması için flaş lambasının veya elektronik flaş kullanılan fotoğrafçılık |
flash photography n.
|
|
Bookbindery |
|
282 |
Bookbindery |
ön kenar kırpılırken kitap omurgasını geçici olarak düz tutmak için yerleştirilen metal plaka çifti |
trindle n.
|
|
Abbreviation |
|
283 |
Abbreviation |
geçici olarak baskısı tükenmiş |
top (temporarily out of print) adj.
|
|
Archaic |
|
284 |
Archaic |
geçici olarak ikamet etme |
tarriance n.
|
|
285 |
Archaic |
geçici olarak kalma |
tarriance n.
|
|
286 |
Archaic |
geçici olarak kalma |
tarriance n.
|
|
287 |
Archaic |
geçici hapis yeri olarak kullanılan kütüklerden yapılmış parmaklık |
bull pen n.
|
|
288 |
Archaic |
geçici hapis yeri olarak kullanılan kütüklerden yapılmış parmaklık |
bullpen n.
|
|
289 |
Archaic |
makamın geçici olarak tutulmasından elde edilen gelirlerin kullanılması |
commendatory n.
|
|
290 |
Archaic |
sivri uçlu bir çubukla (top namlusunu) geçici olarak devre dışı bırakmak |
nail v.
|
|
Slang |
|
291 |
Slang |
evli çiftlerin seks için geçici olarak eş değiştirmesi |
wife swapping n.
|
|
292 |
Slang |
adı geçici olarak unutulan şey |
oojamaflip n.
|
|
293 |
Slang |
geçici olarak/bir süreliğine yerleşmiş |
jungled up [old-fashioned] adj.
|
|
294 |
Slang |
geçici olarak bir yerde kalmakta |
jungled up [old-fashioned] adj.
|
|
Modern Slang |
|
295 |
Modern Slang |
üzüntüsünü geçici olarak dindirmek amaçlı içki içme |
alcohol therapy n.
|
|